Salı, Ekim 01, 2013

"awkward bone"

The Office'i ilk izlemeye başladığım zamanlarda çok zorlanıyordum. Garip tavırlarına, kendilerini komik duruma düşürmelerine dayanamıyordum; utanıyordum. Sonra alıştım, ama kurgusallığını kaybedemedi. Karikatürizenin bile ötesindeydiler, özellikle Michael ve Dwight.

Ama fark ediyorum ki öyle değil. Dilin kemiği yok diyorlar ya, sahiden bazı insanların yok. Öyle zamanlarda, öyle laflar ediyorlar ki; sadece kulak misafiri bile olsa insan ne yapacağını bilemiyor. Patavatsızlık değil ama, çok konuşmakta değil. Sözleriyle etraflarındakini garip duruma soktuklarının farkına varmayan insanlar bunlar.

Ben de zaman zaman yapıyorumdur, eminim.

Acayip geliyor.

Not: Kendi kafandan isim uydurunca, başka bir kavramla çakışabiliyormuş. Komik.

Pazartesi, Eylül 24, 2012

Fever

Yazıyla bir (sayıyla 1) ürün satan bir şirketin internet sitesine girdim. Kenardan pop-up fırladı: "Müşteri Temsilcisi: Merhaba, yardımcı olabilir miyim? (Robot değildir.)"
Bizimki durur mu? Hemen cevabı patlattım: "Sen robot değilsen, bende Justin Bieber'ım!"
Pop-up kayboldu. Sanırım birilerinin kalbini kırdım...

Oysaki daha "Beybi, beybi, beybi uuuuuu" diyecektim...

Cumartesi, Eylül 22, 2012

"Okuldan eve iki A+, bir B+  ve üç B ile geldiğinizde bu sadece fena değildir. Bir de, bir A ve dört C'si olan zavallı çocuğun halini düşünün. Çocuğun başı derttedir."*

herhalde başı dertte olacak! Bir tane dersten not bile alamamış!

İşte ben bunları düşünüyorum...

*: Seth Hodin, dip

Cuma, Eylül 14, 2012

You need to be happy to live, I don't.

Pazartesi, Ekim 24, 2011

Three Stories

3 BM, 3 oğul, 3 hikaye. hikayede ki bütün oğullar 6 yaş civarındadır.
-
t.t.&s.:
-baba, bana kalem alır mısın?
-napıcan oğlum kalemi?
-it-taacım var baba! it-taacım var!
-
e.ö.&s.:
-naber oğlum? bugün okul nasıldı?
-of ya bıktım! hergün hergün aynı şey. her gün aynı şeyi sorma baba.
-bende sana hergün oyuncak almaktan bıktım.
-konumuz oyuncak değil baba!
-
g.a.&e.:
-oğlum bak '5' öyle çizilmez, dur göstereyim.
-bana nasıl yapıcamı gösterme baba!
-pekala. nasıl biliyorsan öyle yap.
-sana nasıl yapıcamı gösterme dedik, öğretme demedik.

hikayeler dinlenir gençler. okunmaz. yani birileri yazabilse okunur. belki birileri adam gibi hatırlasa yazılır.
aslında anlatmak içinde geçerli bunlar.

Çarşamba, Mart 30, 2011