İstanbul'da onlara benzeyen yeri keşfettim. Mecidiyeköy, Burger King.
Yalnızlar sofrası...
18:11, 04/11/2010, Mecidiyeköy
Eğer yapılmasını istediğiniz ya da gereğini duyduğunuz şeyleri vaktinde yap(a)mazsanız, hayatınız boyunca hep eksikliklerini hisseder ve onları tamamlamaya çalışırsınız. Çevrenizdekilere bu konuda baskı yapar, en azından onların bu hataya düşmemeleri için onları sıkarsınız.
Ne zaman ki eksikliğinizi bilinçli bir şekilde anlar ve artık vaktin geçtiğini kabul edersiniz; ancak o zaman mutlu olabilirsiniz.
Eğer yapılmasını istediğiniz ya da gereğini duyduğunuz şeyleri vaktinde yap(a)mazsanız, hayatınız boyunca hep eksikliklerini hisseder ve onları tamamlamaya çalışırsınız. Çevrenizdekilere bu konuda baskı yapar, en azından onların bu hataya düşmemeleri için onları sıkarsınız.
Ne zaman ki eksikliğinizi bilinçli bir şekilde anlar ve artık vaktin geçtiğini kabul edersiniz; ancak o zaman mutlu olabilirsiniz.
18:25, 22/11/2010, Bakırköy
Az önce çok kötü bir özelliğimin net bir şekilde - belki de ilk kez - farkına vardım. Uzun zamandır tanıdığım, sevdiğim insanları yeni tanıştıklarıma kıyasla daha kolay ve daha çok reddediyorum. Çünkü herkes tarafından sevilmek istenmek gibi, pek çok insandan beklenecek ama aynı zamanda çok yanlış bir hisse sahibim.
Bundan kurtulmalıyım. Resmen hastalıklı bir işleyiş.
Bundan kurtulmalıyım. Resmen hastalıklı bir işleyiş.
07:38, 23/11/2010, Metrobüs
Bir şiir yazdım,
senin için.
...
Bir şiir yazdım,
kendim için.
...
Siyah sonsuzluk topunu salladım.
"Belki" dedi.
19:44 26/11/2010 Metrobüssenin için.
...
Bir şiir yazdım,
kendim için.
...
Siyah sonsuzluk topunu salladım.
"Belki" dedi.
Heyecanla bir şey anlatıyorsundur. Yanından çok güzel bir kız geçer. Gözünün kenarına çarpar ama görmezsin aslında.
Sonra kokusu gelir. Sıktığı parfümün baş döndürücü kokusu.
O saniye konuyu unutup dönersin.
Havalı yürüyüşü; dalgalı, kumral ve uzun saçları. Beyaz kabanı ve kahverengi çizmeleriyle.
Sonra kokusu gelir. Sıktığı parfümün baş döndürücü kokusu.
O saniye konuyu unutup dönersin.
Havalı yürüyüşü; dalgalı, kumral ve uzun saçları. Beyaz kabanı ve kahverengi çizmeleriyle.
01:55, 27/11/2010, Ev
Bizim kolayca anlayabildiğimizbir şeyi; başkasının görememesi çok ilginç değil mi? Bize doğal bir şekilde gelen şeyin herkeste ortak olmaması?
İnsanlar birbirlerine dürüst olmalarını söylerler; oysaki duymak istedikleri dürüst şeyler değildir. Duydukları zaman mutlu olacakları şeyleri duymak isterler aslında.
Birbirlerine dürüst olduklarını söylerler oysa dürüst ol(a)mazlar karşılarındakini kırmaktan korkup.
Ne kadar çok çalıyor cep telefonlarımız. Cep telefonundan önce ne yapıyorduk acaba?
Sık sık ve çoğunlukla yalnız yürüdüğüm yollar var. O yollar hakkında bir şeyler demek istiyorum ama ne diyeceğimi bilmiyorum...
13:19, 13/12/2010, Zincirlikuyu
İnsanlar birbirlerine dürüst olmalarını söylerler; oysaki duymak istedikleri dürüst şeyler değildir. Duydukları zaman mutlu olacakları şeyleri duymak isterler aslında.
Birbirlerine dürüst olduklarını söylerler oysa dürüst ol(a)mazlar karşılarındakini kırmaktan korkup.
21:36, 15/12/2010, Zincirlikuyu
Ne kadar çok çalıyor cep telefonlarımız. Cep telefonundan önce ne yapıyorduk acaba?
12:31, 16/12, Kare Blok
Sık sık ve çoğunlukla yalnız yürüdüğüm yollar var. O yollar hakkında bir şeyler demek istiyorum ama ne diyeceğimi bilmiyorum...
10:07, 18/12/2010, Ertugrul Sitesi
Geçer mi hayat yollarda?
Yaşanır mı aşk, şarkılarda?
Anlatılır mı yalnızlık?
Çaresi var mı dünyada?
Durmuyor dönmesi.
Bitmiyor çilesi.
Hep bize mi gelsin,
Elinin tersi?
Ah lanet olası.
Bırak yalanı!
Sen ne anlarsın ki.
Açıktı sana her kapı.
-
Sen de görür müsün rüyalarında rüya gördüğünü?
Senin de yazıların bazen alıp başlarını giderler mi?
color on the fingers of all the hip girls
-
Do I talk to myself too much?
How much is too much in that aspect?
Yaşanır mı aşk, şarkılarda?
Anlatılır mı yalnızlık?
Çaresi var mı dünyada?
Durmuyor dönmesi.
Bitmiyor çilesi.
Hep bize mi gelsin,
Elinin tersi?
Ah lanet olası.
Bırak yalanı!
Sen ne anlarsın ki.
Açıktı sana her kapı.
-
Sen de görür müsün rüyalarında rüya gördüğünü?
Senin de yazıların bazen alıp başlarını giderler mi?
20:40, 23/12/2010, Metrobüs
color on the fingers of all the hip girls
-
Do I talk to myself too much?
How much is too much in that aspect?
11:27, 28/12/2010, Kuzey Study
Kocaman bir dünyanın içinde, minicik dünyalarda yaşıyoruz. Zannediyoruz ki bizi sarmalayan dünya kocamam; hatamızı bazen evrenin büyüklüğünden bahseden bir belgesel ile anlıyoruz. Bazen bambaşka bir şekilde.
Ama şurası kesin ki, hayatta dinlenilecek ve anlatılacak çok hikaye var.
Bir şekilde yapmak lazım bu işi.
Ben köprünün altında unutulmuş bir zarım.
Ama şurası kesin ki, hayatta dinlenilecek ve anlatılacak çok hikaye var.
Bir şekilde yapmak lazım bu işi.
18:12, 02/01/2011, Beşiktaş
Ben köprünün altında unutulmuş bir zarım.
13:41, 06/01/2011, Ev