Perşembe, Ocak 06, 2011

zihnimden parçalar

Avrupa'da çok bulunmadım ama bulunduğum kısa sürelerde, burada da olan fastfood zincirlerinin orada farklı özellikleri olduğunu gözlemlemiştim. Özellikle tren istasyonu veya havaalanı gibi yerlerde olanlarında.
İstanbul'da onlara benzeyen yeri keşfettim. Mecidiyeköy, Burger King.
Yalnızlar sofrası...
18:11, 04/11/2010, Mecidiyeköy

Eğer yapılmasını istediğiniz ya da gereğini duyduğunuz şeyleri vaktinde yap(a)mazsanız, hayatınız boyunca hep eksikliklerini hisseder ve onları tamamlamaya çalışırsınız. Çevrenizdekilere bu konuda baskı yapar, en azından onların bu hataya düşmemeleri için onları sıkarsınız.
Ne zaman ki eksikliğinizi bilinçli bir şekilde anlar ve artık vaktin geçtiğini kabul edersiniz; ancak o zaman mutlu olabilirsiniz.
18:25, 22/11/2010, Bakırköy

Az önce çok kötü bir özelliğimin net bir şekilde - belki de ilk kez - farkına vardım. Uzun zamandır tanıdığım, sevdiğim insanları yeni tanıştıklarıma kıyasla daha kolay ve daha çok reddediyorum. Çünkü herkes tarafından sevilmek istenmek gibi, pek çok insandan beklenecek ama aynı zamanda çok yanlış bir hisse sahibim.
Bundan kurtulmalıyım. Resmen hastalıklı bir işleyiş.
07:38, 23/11/2010, Metrobüs

Bir şiir yazdım,
senin için.
...
Bir şiir yazdım,
kendim için.
...
Siyah sonsuzluk topunu salladım.
"Belki" dedi.
19:44 26/11/2010 Metrobüs

Heyecanla bir şey anlatıyorsundur. Yanından çok güzel bir kız geçer. Gözünün kenarına çarpar ama görmezsin aslında.
Sonra kokusu gelir. Sıktığı parfümün baş döndürücü kokusu.
O saniye konuyu unutup dönersin.
Havalı yürüyüşü; dalgalı, kumral ve uzun saçları. Beyaz kabanı ve kahverengi çizmeleriyle.
01:55, 27/11/2010, Ev

Bizim kolayca anlayabildiğimizbir şeyi; başkasının görememesi çok ilginç değil mi? Bize doğal bir şekilde gelen şeyin herkeste ortak olmaması?
13:19, 13/12/2010, Zincirlikuyu

İnsanlar birbirlerine dürüst olmalarını söylerler; oysaki duymak istedikleri dürüst şeyler değildir. Duydukları zaman mutlu olacakları şeyleri duymak isterler aslında.
Birbirlerine dürüst olduklarını söylerler oysa dürüst ol(a)mazlar karşılarındakini kırmaktan korkup.
21:36, 15/12/2010, Zincirlikuyu

Ne kadar çok çalıyor cep telefonlarımız. Cep telefonundan önce ne yapıyorduk acaba?
12:31, 16/12, Kare Blok

Sık sık ve çoğunlukla yalnız yürüdüğüm yollar var. O yollar hakkında bir şeyler demek istiyorum ama ne diyeceğimi bilmiyorum...
10:07, 18/12/2010, Ertugrul Sitesi

Geçer mi hayat yollarda?
Yaşanır mı aşk, şarkılarda?
Anlatılır mı yalnızlık?
Çaresi var mı dünyada?

Durmuyor dönmesi.
Bitmiyor çilesi.
Hep bize mi gelsin,
Elinin tersi?

Ah lanet olası.
Bırak yalanı!
Sen ne anlarsın ki.
Açıktı sana her kapı.
-
Sen de görür müsün rüyalarında rüya gördüğünü?
Senin de yazıların bazen alıp başlarını giderler mi?
20:40, 23/12/2010, Metrobüs

color on the fingers of all the hip girls
-
Do I talk to myself too much?
How much is too much in that aspect?
11:27, 28/12/2010, Kuzey Study

Kocaman bir dünyanın içinde, minicik dünyalarda yaşıyoruz. Zannediyoruz ki bizi sarmalayan dünya kocamam; hatamızı bazen evrenin büyüklüğünden bahseden bir belgesel ile anlıyoruz. Bazen bambaşka bir şekilde.
Ama şurası kesin ki, hayatta dinlenilecek ve anlatılacak çok hikaye var.
Bir şekilde yapmak lazım bu işi.
18:12, 02/01/2011, Beşiktaş

Ben köprünün altında unutulmuş bir zarım.
13:41, 06/01/2011, Ev

4 yorum:

Mehmet Çağrı Köse dedi ki...

Kağıtta yazan kağıtta kalsın, başka türlü yaz buraya.

Mert İ. ERTEN dedi ki...

Cep telefonuna not alınanlar sayılır mı?

Unknown dedi ki...

bazi yazdiklarini cok seviyorum, bazilarina hic isinamiyorum merterten.
bazen ayni yazi icinde 2 farkli satir icin bile bu boyle. yaz ama guzel oluyo okuyom.

Mert İ. ERTEN dedi ki...

örnek vermelisin genç. merak benim gibi bir kediyi öldürür.